Koçyiğit, Yenidoğan Çetesi davasını değerlendirirken, “Bu dava, Türkiye’nin nasıl bir çete devletine dönüştüğünün açık ve net göstergesidir” ifadelerini kullandı.

"Yeni Doğan Bebeklerin Ölümüne Göz Yumuldu"

Koçyiğit, Yenidoğan Çetesi’nin faaliyetlerini uzun süre fark eden kamu görevlilerinin ihmallerini vurgulayarak, şunları söyledi:

“Yenidoğan Çetesi’nin çok uzun süre usulsüzlükler yaptığını, İl Sağlık Müdürlüğü, SGK yöneticileri ve denetim mekanizmalarının bu duruma göz yumduğunu görüyoruz. Yeni doğmuş bebeklerin ticari çıkarlar uğruna hayatlarını kaybetmesine sessiz kalındı. Sağlık Bakanlığı, soruşturma sürecinde bu hastaneleri kapatmak yerine faaliyetlerine devam etmelerine izin verdi. Bu süreçte birçok bebek hayatını kaybetti.”

Koçyiğit, dönemin İl Sağlık Müdürü ve şu anki Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’nun istifa etmediğine ve sorumluların yargı önüne çıkarılmadığına dikkat çekerek, “Sağlık sistemindeki bu çürümenin sorumlusu Sağlık Bakanlığı ve AK Parti iktidarıdır” dedi.

"İç Güvenlik Paketi: Kayyum Düzenlemesi"

Meclis’te görüşülmekte olan İç Güvenlik Paketi’ne de tepki gösteren Koçyiğit, paketin “kayyum düzenlemesi” olarak değerlendirilebileceğini ifade etti:

“Bu düzenleme, kayyum uygulamasını daha da kolaylaştırarak yasal bir kılıf uydurmayı hedefliyor. Ayrıca, bekçilerin yetkilerinin artırılmasıyla hükümetin kendi milis gücünü oluşturma çabasını görüyoruz. Bu yaklaşım, toplumu baskı altına alma politikasının bir parçasıdır.”

"Asgari Ücret Teklifimiz 35 Bin Lira"

Koçyiğit, asgari ücret tespit süreciyle ilgili açıklamalarında, mevcut ekonomik tabloyu eleştirerek, asgari ücretin temel bir ücret haline geldiğini belirtti.

“Asgari ücretin bu kadar çok konuşuluyor olması zaten başlı başına bir sorundur. Yoksulluk sınırının yüzde 50’si baz alınarak asgari ücretin en az 35 bin lira olması gerektiğini savunuyoruz. Ayrıca, yılda en az iki kez artırılmalıdır” dedi.

"İzmir’de Yaşanan Trajedi: Çocuklar ve Kadınlar Korumasız"

İzmir’de beş çocuğun hayatını kaybettiği trajik olaya değinen Koçyiğit, iktidara sert eleştiriler yöneltti:

“Beş çocuğumuz yanarak can verdi. Ancak iktidarın sözcüleri yine anneliği ve kadının yaşam tarzını sorgulamakla meşguldü. Bu çocuklar neden yalnız bırakılmak zorunda kaldı? Bu annenin neden hurda toplamak zorunda kaldığını sorgulamak yerine, yoksulluğun sistematik olarak sürdürülmesini ele almalıyız. Türkiye’de çocuklar, kadınlar ve toplum korumasız.”

"Demokrasi ve Özgürlük Mitingi"

Koçyiğit, Batman’da düzenlenen Demokrasi ve Özgürlük mitingine de değinerek, halkın kayyum uygulamalarına karşı sesini yükselttiğini söyledi:

“Batman’da binlerce yurttaşımızla bir araya geldik. Halk, kayyum politikalarına karşı tek bir ağızdan 'Kayyuma geçit yok' dedi. Bu miting, halkın iradesine sahip çıktığının güçlü bir göstergesidir.”

Koçyiğit, konuşmasının sonunda demokratik değerlere sahip çıkmanın ve halkın iradesine saygı duymanın önemine vurgu yaptı. Hükümetin politikalarını sert bir dille eleştiren Koçyiğit, mevcut sorunların çözümüne yönelik öneriler sunarken, “Bu düzenin karşısında durmaya ve halkımızın haklarını savunmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Kaynak : PHA