Tekin'in istifasında, partinin temel ilkelerine vurgu yapılarak, parti içinde yaşanan sorunlara dikkat çekildi. Özellikle parti içinde liyakat ve ehliyetin göz ardı edildiği, makam ve mevkilerin kişisel ilişkilere bağlı olarak dağıtıldığı vurgulandı. Ayrıca, partiye emek verenlerin dışlandığı, iktidar mücadelesi yerine parti içi çekişmelerin öne çıktığı belirtildi.

Tekin, istifa açıklamasında, parti hukukunun ve emekçilerin haklarının ihlal edildiğini dile getirdi ve ideolojik bir duruş yerine kişisel ilişkilerin belirleyici olduğu bir yapılanmanın ortaya çıktığını ifade etti. Bu nedenle, uzun yıllarını adadığı CHP'den büyük bir üzüntüyle istifa ettiğini belirtti.

CHP'nin önemli isimlerinden olan Gürsel Tekin'in istifası, parti içinde şaşkınlık yarattı. Özellikle, Tekin'in CHP'nin İstanbul İl Başkanı, Genel Sekreter ve İstanbul Milletvekili gibi önemli görevlerde bulunması, istifanın yankı bulmasına neden oldu.

İstifa açıklamasında, Tekin'in parti içinde yaşanan "hemşericilik" tartışmalarının da etkili olduğu belirtiliyor. Özellikle, Avcılar'da yaşanan belediye başkan adaylığı tartışmaları ve Tokatlıların aday gösterilmemesi durumu, parti içindeki gerilimi artırmıştı. Bu durumun, Tekin'in istifa kararını etkilediği iddia ediliyor.

Ayrıca, kulislerde Gürsel Tekin'in Memleket Partisi'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olabileceği konuşuluyor. Ancak, bu iddia henüz resmi olarak doğrulanmış değil.

Gürsel Tekin’in açıklaması şu şekilde:

“Aziz milletime ve yol arkadaşlarıma,

Cumhuriyet Halk Partisi’nin temel ilkeleri tüzük ve programında yer almaktadır. Ne yazık ki geçen zamanda CHP çağdaş uygarlığı hedefleyen, Türkiye’de iktidar olma ve halka hizmet etme amacına sahip Atatürkçü ve sosyal demokrat bir parti kimliğinden uzaklaştırılmış,

Hiçbir objektif koşul, liyakat ve ehliyetin olmadığı,

Parti içi hemşericilik, gruplaşma, ekipleşme ilişkileri ile makam ve mevkilerin dağıtıldığı,

Partiye emek veren, partinin iktidar olması için çalışan insanların dışlandığı,

Türkiye’de iktidar mücadelesi yerine parti içi iktidar mücadelesinin yeğ tutulduğu,

Parti hukukunun ve partimiz emekçilerinin haklarının yok sayıldığı, Genel Merkezin kendi açıkladığı kural ve talimatlara bile uymadığı, parti hukukuna ve açıklamalarına güvenerek emek sarf eden insanların emeklerinin gasp edildiği,

İdeoloji, ilke veya düşünce ile oluşan yoldaşlık ruhu yerine ahbap - çavuş, eş, dost, akraba ilişkilerinin her düzeyde belirleyici olduğu bir yapı haline dönüşmüştür.

Partinin her makamında görev alma onuruna erişmiş, her zaman sokakta, halkın içerisinde Türkiye’de iktidar olmak için çalışmış benim için ortaya çıkan bu tablo acı ve üzüntü vericidir.

Bu sebeple,

Gençlik yıllarımdan beri hayatımı adadığım, ilkelerini kalbime mühürlediğim Cumhuriyet Halk Partisi’nden yine inandığım, uğruna yaşadığım ilkeler bunu emrettiği ve mevcut yapıda çalışma imkanım kalmadığı için büyük bir üzüntüyle istifa ediyorum.

Uğruna hayatımı adadığım ilkeler için çalışmaya devam edeceğim. Kamuoyuna saygıyla duyururum.”

Kaynak : PHA