DEPREMDEN NE KADAR DERS ALABİLDİK

  06 Şubat 2023’te Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen inanılmayacak bir sarsıntıyla uyandık. Hepimiz öldük bazılarımızı gömdüler o günlerde. Her yer yıkılmış ve insanlarda inanılmayacak derecede bir panik havası oluştu doğal olarak.

 Aynı gün inanılmayacak bir soğukluk vardı havada ancak insanların yüreği yangın yeriydi.

Herkeste bir telaş herkes bir yerlere kavuşma derdindeyken öğleden sonra yine inanılmayacak derecede depremler depreşmeye başladı ve enkaz altında olanlardan tamamiyle umudumuzu kesmeye başlamıştık.

Herkes şaşkın ve çaresizdi o günlerde.

zaman adete durmuştu.

 Ağlamak istiyorduk fakat ağlayamıyorduk o günlerde.

Zaman su misali akıp giderken Deprem olan bölgelere inanılmayacak derecede yardımlar akmaya başladı. 

Yardımlar gelmeye başlayınca insanların gerçek yüzlerini görme fırsatını da gördük maalesef.

Sanki kıtlık olacakmış gibi herkeste bir telaş ve stok yapmaya çabalayan insanlar.

Hani hepimiz ölmüştük sadece bazılarımızı gömüşlerdi. Sanki ölenleri bir an unutmuştuk.

Mezarlıklarımızı Türk Bayrağıyla donatmıştık.

  Birçok fidanımızı toprağa vermenin üzüntüsü yüreğimizi dağlamıştı.

Neydi bu telaş?

Ölümleri unutmak İçin mi telaşlanıyorduk sanki.

 Tırlar ardı ardına geliyor ve saniyeler içinde boşaltılıyor.

Kimse kimsenin ne yaptığını anlayamıyordu.

Ve zaman akıp gittikçe çadırlar, konteynerler ve prefabrik evler vatandaşlara dağıtılmaya başlanıldı.

İşin rengi burada daha farklı bir hal aldı. Buralara yerleşenlerden bazıları buralarda kalmadı, bazıları elektrik, su ve yiyecek bedava olduğu İçin hunharca bu nimetleri harcamaya başladılar ve sürekli şikayet etmeye de başladılar.

Depremden önce evinde su, elektrik ve doğalgazı son derece dikkatli kullanan vadandaşlar buralarda klimaları yanacak derecede çalıştırmaya başladılar.

 Yahu ne yapıyorsunuz siz?

Aklınız başınızda mı?

 Belediyenin sosyal marketlerinin önünde son model araçlarla yardım paketi alanlara biraz daha yardım edilmesi gerekiyor değil mi?

Sürekli şikayet ediyorsunuz bir de.

Tamam şehirde büyük sıkıntılar var anlıyorum.

Yetkililer ellerinde geldiği kadar yaraları sarmaya çabalıyorlar.

peki bizler onlara ne kadar yardımcı oluyoruz?

Anlamaya çalışıyorum sizleri çok büyük sıkıntılar var ve bu sıkıntılar devam edecektir.

Bizler vatandaşlar olarak evlerimizi kiraya verirken fiyatları üç beş katına çıkarıyoruz sonra da şikayet ediyoruz.

  Evlerini tamir etmek isteyen vatandaşlar tamir malzemelerini komşu şehirlerden fiyatlarının üç misli  almaya başladılar sustular.

ve ustalar inanılmayacak derecede yevmiyeler istediler , bizler susmaya devam ettik.

 Sonra dedik ki bu yetkili be etkili yöneticiler nerelerde diye bağırmaya başladık.

 Hiç düşünmeden her şeyi devletten beklemeye başladık değil mi?

Biraz insaflı biraz merhametli olmayı deneseydik keşke.

  Herkeste bir pervasızlık var.

Sadece üzüldüğümüzü beyan ediyoruz.

Bazı kamu kuruluşlarında da aynı mantıkla çalışan personeller var biliyorum. Şikayetlerinizi kendi aranızda dedikodu mahiyetinde olmasın.

 Şikayetlerinizi yetkililere yazılı beyanda bulunun ki çaresiz kalmayasınız.

Bizler depremde hiç ders çıkarmadık böyle giderse de çıkaramayacağız.

 Yüreğimizdeki enkazlara ağıt yakmaya devam edeceğiz.

   Şehir halen enkaz yığını ve her yerde yıkımlar devam ediyor. İnsanlar halen çare arıyor kendince.

  Bu vahim durumları görünce üzüntümüz katlanarak kanamaya devam ediyor yüreğimiz.

 Buradan kimsenin gözünün yaşına bakmadan yanlışına yanlış doğrusuna doğru diyeceğiz.

Kimseye iftira atmıyoruz ve atmayacağız.

İftira attığımızı düşünenler bizleri gönül rahatlığıyla mahkemeye verebilirler.