Kardiyoloji Uzmanı Emre Sönmez yazısında şunları söyledi:

"Günümüzde kalp sağlığı giderek önem kazanıyor. Özellikle modern yaşamın getirdiği stres, sağlıksız beslenme alışkanlıkları ve hareketsiz yaşam tarzı, kalp hastalıklarının yaygınlığını artırıyor. Bu hastalıkların en kritiklerinden biri de miyokard enfarktüsüdür, yani halk arasında "kalp krizi" olarak bilinen durumdur. Miyokard enfarktüsü, kalbin ana kas tabakası olan miyokardın kan akışının aniden kesilmesi sonucu oluşur. Bu, genellikle bir arterin tıkanması veya daralması nedeniyle meydana gelir. Enfarktüs, zamanında müdahale edilmediği takdirde kalıcı hasarlara hatta ölüme yol açabilir. Ancak, ne yazık ki, miyokard enfarktüsü her zaman belirgin belirtilerle kendini göstermez. Bazıları sinsi bir şekilde ortaya çıkar ve kişide farkında olmadan ilerleyebilir. Miyokard enfarktüsü risk faktörleri arasında yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, obezite, diyabet, sigara kullanımı , hareketsiz yaşam tarzı ve ailesel öykü gibi faktörler bulunmaktadır. Ancak, bu risk faktörlerinin çoğu önlenebilir veya kontrol altına alınabilir. Sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, düzenli egzersiz yapmak, dengeli beslenmek, sigara ve alkol tüketimini sınırlamak, stresten uzak durmak ve düzenli tıbbi kontroller yapmak, miyokard enfarktüsü riskini azaltmaya yardımcı olabilir. Özellikle belirtiler fark edildiğinde vakit kaybetmeden tıbbi yardım almak çok önemlidir. Göğüs ağrısı, nefes darlığı, terleme, bulantı veya kusma gibi belirtiler varsa, hemen bir kardiyoloji uzmanına başvurulmalıdır. Erken müdahale, enfarktüsün etkilerini azaltabilir ve hayat kurtarabilir. Sonuç olarak, miyokard enfarktüsü, kalp sağlığını tehlikeye atan ciddi bir durumdur. Ancak, sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıkları ve düzenli tıbbi kontroller ile bu risk azaltılabilir. Kalp sağlığınızı önemseyin ve risk faktörlerini kontrol altında tutun. Unutmayın, kalp her zaman kara bir günü beklemiyor."

Kaynak : PHA