Her yılbaşı ve Temmuz ayı yaklaştığında olduğu gibi yine memur ve emekli zamları gündemde.. 
Şimdiye kadar her yılın başında zam yapılan asgari ücretli kesime de ilk defa ara zam yapılacak.
Acaba zam oranı ne olacak?
Zamın ne kadar olacağından ziyade önemli olan alım gücü.
Bir emekli olarak şunu söylemek istiyorum;
Son yıllarda maaşlarımıza  ne kadar zam yapılırsa yapılsın alım gücümüz düşüyor.
Peki neden düşüyor ?
Çünkü her maaş zammından sonra başta Devlet olmak üzere bütün sektörler ürettikleri ürün ve hizmetlere büyük zam yapıyorlar.
Muhtemelen yine aynı şey olacak ve Temmuz maaşlarına yapılacak zamlardan sonra iğneden ipliğe her şey zamlanacak ve yapılan fahiş zamlar yine vatandaşın alım gücünü düşürecek.
Gerçekçi olalım.
Bu iş o kadar kolay bir iş değil. 
Devlet ve işveren kesimi çalışanlarının ücretlerine zam yapıldığında, kendileri de ürün ve hizmetlerine zam yapmak zorunda. Aksi takdirde bu zamları nerden karşılayacak? 
Mesela Devlet.. 
Mecburen bu maaş artışlarını yeni vergilerle ve yeni zamlarla karşılayacak. 
İşveren kesimi de öyle. O da ürünlerine zam yapacak. 
Bir örnek vermek gerekirse;
Diyelim ki bir fabrikanız var ve 1000 kişi çalıştırıyorsunuz. Asgari ücret de Temmuz ayında 8.500 liradan 11.500 liraya çıktı. Siz kişi başı bu 3000 liralık farkı nereden, hangi parayla  karşılayacaksınız ?
Mecburen ürettiğiniz ürünlerinize zam yapacaksınız. Bunun başka yolu var mı? Maalesef yok.
Yani tam bir kısır döngü. Maaşa zam, ürün ve hizmetlere zam.. 6 ay sonra yeniden maaşa zam ürün ve hizmetlere zam….
Böyle devam ettiği müddetçe enflasyon da düşmez hayat pahalılığı da….
Peki o halde çare nedir diyeceksiniz?
Ekonomist değiliz ama ; 
Çare üretim üretim üretim..
Her alanda üretimi arttırıp , tüketimi azaltmak. 
Çok üretip az tüketmek. 
Denk bütçe yapmak. 
Faiz yükünü azaltmak. 
İthalatı azaltıp ihracatı arttırmak.
Başka da yolu yok.