İnsan, evrenin koca şarkısında naif bir tını, kaybolmuş bir yankıdır. Gözlerimizi yıldızlara diktiğimizde, onların parıltısında geçmişin gölgelerini ve geleceğin umutlarını ararız. Binlerce yıl süren yolculuğumuzda, her adımda kendimize dair bir parça bulduk, ama her yeni keşif daha derin soruları beraberinde getirdi.

İnsan, doğanın bir parçası olmaktan çok, ona şekil veren, dönüştüren ve bazen de yok eden bir varlıktır. İki eliyle dağları delen, iki gözüyle okyanusların derinliklerine inen, iki düşüncesiyle imkansızı mümkün kılan bir varlık. Ama aynı zamanda, kibir ve bencilliğin kurbanı olarak, kendi eliyle yarattığı dünyada huzuru ararken kaosun içinde kaybolan bir ruhtur.

 

Kalabalıkların ortasında bile yalnız hissedebilen, sevgiye susamış bir yürek taşırız. Bir tebessüm, bir dokunuş, bir kelime; bunlar bir insanın ruhunu okyanusun derinliklerinden yüzeye çıkarabilir. Ancak aynı kelimeler bir başka insanın ruhunu zindanlara hapsedebilir. Bu yüzden, kelimelerimizde ve eylemlerimizde bir şairin inceliğiyle davranmalıyız; çünkü biz insanlar, birbirimizin aynasıyız.

 

İnsanın en büyük macerası, kendi iç dünyasını keşfetmesidir. Bu yolculukta bazen kendi karanlık taraflarımızla yüzleşiriz, bazen de ışığımızla aydınlanırız. Kendimizi tanıma yolculuğunda, hatalarımızı kabul etmeli, zaaflarımızla barışmalı ve erdemlerimizi yüceltmeliyiz. Çünkü asıl büyüklük, içimizdeki küçük insanı sevmekten geçer.

 

Teknolojinin hızla geliştiği, dünyanın küçük bir köy haline geldiği bu çağda, insani değerlerimizi korumak her zamankinden daha zor. Dijital ekranların arkasına saklanmış hayatlarımızda, gerçek duyguları ve samimiyeti bulmak için daha fazla çaba sarf etmeliyiz. Çünkü insanlık tarihinin en büyük hazinesi, kalpten kalbe kurulan köprülerdir.

 

Her birimiz, bu dünyada bir iz bırakmak, bir anlam yaratmak için varız. Güneşin doğuşunu izlerken, çocuklarımızın gözlerinde umut ışığını gördüğümüzde, sevdiğimiz birinin elini tutarken hissettiğimiz o anlık huzurda, insan olmanın güzelliğini anlarız. İnsanın özü, sevgidir. Ve sevgi, en güçlü bağdır; zamanın ötesine uzanan, her dilde ve her kültürde anlaşılabilen evrensel bir dildir.

 

İnsanlık, bitmeyen bir öğrenme ve gelişme sürecidir. Her gün yeni bir sayfa açar, her sayfada kendimize dair yeni şeyler keşfederiz. Bu yüzden, birbirimize karşı daha anlayışlı, daha merhametli olmalı ve insan olmanın getirdiği sorumlulukları yüreğimizde taşımalıyız. Çünkü nihayetinde, bizler aynı yıldız tozundan yaratılmış, aynı evrensel şarkıyı söyleyen birer yolcuyuz.

İnsan olmak, sadece var olmanın ötesinde bir anlam taşır. İnsanın en derin arzusu, evrenin karmaşasında bir düzen, kaosun ortasında bir anlam bulmaktır. Bu anlam arayışı, bizi diğer tüm canlılardan ayıran en temel özelliktir. Ruhumuzun derinliklerinde, her zaman bir yere ait olma, bir iz bırakma isteği yatar. Bu, bazen bir çocuğun gülümsemesinde, bazen bir dostun omzunda, bazen de bir yabancının yüreğinde yankı bulur.

 

Zamanın ve mekanın ötesinde, insanın özü değişmez. Bizler, binlerce yıl öncesinde olduğu gibi bugün de sevgiye, anlayışa ve şefkate muhtacız. Bizi bir arada tutan, kalplerimizi birbirine bağlayan bu görünmez ipler, insan olmanın en saf halidir. Ve işte bu yüzden, insanlık tarihinin en büyük hazinesi, kalpten kalbe kurulan köprülerdir.

 

Unutulmamalıdır ki, gerçek sevgi, karşılıksız verilendir. Sevgi, insan ruhunun en derinlerinde yatan, varoluşun en saf haliyle ortaya çıkan bir duygudur. Sevgi, kendi sınırlarını aşan, zamanın ve mekanın ötesine geçen bir güçtür. Sevgi, varoluşun en saf haliyle, tüm evreni kucaklayan bir duygudur.

 

"İnsan, sevdiğini kendisi için değil, sevdiği için sevmeli. Çünkü gerçek sevgi, karşılıksız verilendir." - Mevlana

 

Bu söz, insan olmanın en derin anlamını, varoluşun en saf halini yansıtır. Sevgi, insan ruhunun en derinlerinden gelen, varoluşun en saf haliyle ortaya çıkan bir duygudur. Ve işte bu yüzden, sevgi, insanlık tarihinin en büyük hazinesi, en derin anlamıdır.

 

Kıymetli Okuyucular ;

 

Uzun bir aradan sonra yeniden buradayım. Sizlerden uzak kaldığım için  özür dilerim. Okurlarımla yeniden buluşmanın heyecanını yaşıyorum.

 

Sevgi ve saygılarımla,

 

Ayın Kitabı: Metruk Şehre Lanet Okuma Alfabesi / Hikmet Kızıl

 

Ayın Şiiri; Amentü - İsmet Özel

 

Ayın Sözü:  Kim namus ve ahlak şövalyeliği yapıyorsa, bilin ki en namussuzu odur. ' - Nietzsche